bugün

sevdiği entry'ler

ramazanda içenlerin ahirette vereceği hesap

ramazanda içenlerin ahirette vereceği hesap sizi neden ilgilendirir hacılar. siktir edin.

25 yaşında olup hala bilgisayar oyunu oynayan tip

32 yaşındayım hala oynuyorum. 18 yaşımda nasılsam bilgisayarla muhabbetim hala aynı. mutluyum.

üstteki yazar hakkındaki fikrini söyle

Hayatı hep bir sıkışmışlık arasında umut ışığı yakmakla geçen kişi.

türk kadınları

karşıdan gelirken yürüyüşleri bana dünyayı az önce yarattım izlenimi bıraktıran topluluk.

31 mart 2019 yerel seçim sonuçları

Gelecek için reserved. 5 yıl sonra görüşürüz canlar.

sabah namazı için otobüsün durmasını isteyen yolcu

Namaz önemlidir. Ama seferisin unutma ki yolun kurallarını saatlerini duraklarını ayarlayan sen değilsin. Baktın abdest alacak imkan yok toprak cinsi olan camla teyemmüm eder namazını otobüste edâ edersin. 5 dk kılar kimseye minnet etmezsin. Yolun amiri memuru kimse, durmuyorsa şayet durmaz, ona karşı diklenmez dilinle incitmez insanlara eziyet verip rahatsız etmez yolcuları bekletmez kul hakkına girmezsin. Müslüman uyanık olur millete yük olmaz. Pratik olur ortalığı ayağa kaldırmaz. Hiç mi yolculuk yapmadık? Çok namaz kıldık yolda otobüste. Hiç kimse ile de kavga etmedik hamdolsun.

Gereksiz şeyler bunlar. Dini gözden düşürmeyin. insanları nefret ettirmeyin.

Namaz için kavga çıkartan insanların samimiyetine inanmıyorum hiç. insan samimiyse eğer o bir yolunu bulur kılar. Askerde izmirde acemi birliğindeyim. Cumaları hiç kaçırmıyorum. Ama öğle vaktine denk geliyor yemeğe gidersen cuma kalıyor. Neyse yemekhaneci toprağım, geçerken mustafa abi ben geldim diyorum, o da hoşgeldin bursalı diyor, bir somun ekmek alıyor camiye gidene kadar yiyip cumayı kılıyorum. Birgün kendimi ayarlayamamış olacağım ki içtimaya geç kaldım. Aha bi geldim tüm tabur toplanmış. Çavuş yakama yapıştı:"nerdesin lan sen hayvanoğlu hayvan? Sayım yapıyoruz yoksun bütün millet seni bekliyor?" Beni Silkeliyor 3 bin asker var hepsi bizi seyrediyor. Dedim ona ki "komutanım cumadan geliyorum" dedim ve (16 rekatı kıldım tesbihleri çektim duaları yaptım ama geç kalacağım aklıma gelmedi ne bileyim) Sustum, salaklık bende adam haklı neticede 10 dk erken gelsem vukuat olmayacak. Aa bi baktım mustafa üsteğmen ardımdaymış, hemen demesin mi: "bırak lan çocuğu, görmüyon mu camiden geliyor" bıraktı bu tabi elmahkum. Yani demem o ki insan samimi olunca hata yapsa da namaz mevzu bahis olunca allah o kulunu kayırır ezdirmez. Hatta millete bölük ve tabur komutanlarını bekler gibi beklettirir Kimse kılına bile dokunamaz.

Edit: bornovadaki topçu taburunun yanındaki çanakkaleden sürgün jandarma taburunu bilmeyen sazanın biri inanmamış. Git de gör o zaman. Hala orada.

aynaya bakıldığında çıldırma hissi

aynaya, saç baş düzeltmek için değilde amaçsız şekilde sadece gözlerinin içine uzun uzun baktığında, içinde oluşan ben kimim, nerdeyim, noluyoruz karşımdaki adam kim sorularının beyinde yarattığı duygudur. tövbe tövbe deyip aynadan uzaklaşmanla sonuçlanır.

üstteki yazara bir iltifat et

Nickiniz çok yaratıcı. Geceleyin bir ateş böceğinin büyüsü ile büyülenme hayalini hayal etmeme sebep oldu.

2104

ulan manyakmısınız 1990'dan başladım 2103'e kadar başlık açılmış diye sinirlendiğim yer.
edit: bu başlığıda torunlarıma bırakırım artık.

2046

birisinden bu yıl, bir fincan kahve içersek, o kahvenin miadının dolacağı yıldır. *

2044

şişirilmiş yıllar teknoloji, uzay gibi çağrışımlar yapsa da kimileri için pek de kazın ayağı öyle değildir. çünkü o yıl emekli olacağım yılın ta kendisi. an itibarı ile takvim yılımız 2008, eder 36 yıl, yarı ömür...

(bkz: dante gibi ortasındayız ömrün)
(bkz: mezara yorgun girmek)

tank

Almanlar dünyanın en iyi tanklarını üretmeye başladıkları sırada halı hazırda naziler yenilgiye yüz tutmaya başlamışlardı.
Özellikle Fransa’nın işgali sırasında rakiplerine nazaran daha ince zırha sahip, topları hafif kalibreli panzerler kullanımdaydı. Hatta, Fransız birlikleri daha kaliteli tanklar ile donatılmış vaziyette görevlerine devam ediyorlardı.

Lakin, Fransızlar tankları savaşın bir enstrümanı olarak değil, piyade destek aleti olarak gördüklerinden ve siper savaşlarına bel bağladıklarından gerekli taktik yeterliliğine sahip değillerdi. 1918 yılından kalma piyade taktikleri ile hat oluşturuyorlardı. Almanlar ise panzer kolorduları oluşturmuş, bu mobil topu efektif kullanmaya başlamışlardı. Savaşın seyrini değiştiren, güçlü Fransız ordusunu mahveden de Buydu. Yoksa savaş harici Fransa-Almanya kıyasında Fransızlar her koşulda Almanlardan üstün vaziyetteydi.
Fakat heinz guderian gibi dahiler araçlarına atlayıp Paris’e kadar gitmeye cesaret etmişler, tanklarına telsiz takarak Fransızların çakılı maginot hattı’nın etrafından rahatça dolaşabilmişlerdir. Hatta Alman Genelkurmayı bile bu sonuç karşısında şok olmuş, beklenmedik hızda gelen galibiyet onları da pek şaşırtmıştır.

Yalnız tekrar belirtmekte fayda var, Fransa işgalinde Almanlar çöp tanklara sahiptiler.
Ayrıca ikinci dünya savaşı sırasında üretilmiş en iyi tank tartışmasız Rus yapımı t 34‘Tür. Çünkü ondan istenen her şeye yeterli karşılık vermiş, uygun fiyatı ve kolay kullanımı ile adeta çekirdek gibi üretilmiştir.

Bir söz bunu belirtir;
Bir Panther tankı, beş Sherman ile baş edebilir. Fakat orada her daim altıncı bir Sherman vardır.

Edit: Alman tankları 1v1 karşılaşmada üstündürler. Lakin koca savaş arazisinde bir panzerfaust, hatta havalandırmaya isabet eden basit bir molotof kokteyli bile sizi imha edebilir. Bu sebeple nitelik değil, bu tarz durumlarda nicelik aranır.
Bu bağlamda da Sovyetler naziler gibi Çelik israfı tanklara yöneleceğine, eğimli zırha sahip, böylelikle daha tasarruflu ve hafifliğin getirisi olan hız ile bütünleşmiş tankları geliştirmişlerdir.
Elinizde messi ve Ronaldo olabilir. Lakin iki kişi ile 11 kişilik ortalama bir takıma karşı şans kırıntıları dahi yoktur.

Alman tanklarının kullanımı için tam eğitimli ve tecrübeli 5 kişilik mürettebat bile yetersiz kalırken, bir t 34 tankını yoldan geçen, modele göre 4-5 kişilik köylü grubu bile kullanabilir. Çünkü bakımı yoktur, arıza verdiği zaman da ucuz olduğundan orada bırakır gidersin. Nazilerin ise böyle bir lükse ayıracak tankları bulunmamaktadır. Müttefiklerin imha ettiğinden daha fazla sayıda panzer kendi mürettebatı tarafından yok edilmiştir. Süspansiyonu arıza verir, tamir edemezsin. Motoru yakar, tamir edemezsin. Vites kutusu dağılır, tamir edemezsin. Böylece o muhteşem tanklar da çöpe gider.
Ekten, t 34 öylesine ucuzdur ki, gücünün yetmediği yerde gider bir tiger’a ram taarruzuna kalkar. Yandan penetre olur. Böylelikle kendi bedavadan ucuz tankı ile pahası dünyalara eş, o bicili tiger’ı yere sabitler.
Sonra gelsin şamata.

Bunlar düşünüldüğünde sürekli olarak 1v1 ortam oluşmadığı sürece(ki savaş sırasında ufak boyutlarda bunlar gerçekleşebilir lakin 6 senelik muharebede sinekten önemsiz detaylardır) t 34’ler her koşulda daha üstündür.

Savaş başlangıcında da belirttiğim gibi Almanlar çöp kullanıyordu. Lakin basit bir telsiz eklentisi ile bu çöplerden harikalar yaratmasını bildiler.

mütercim tercümanlık

bir diyalog vardır hep aklımda kalan:

x: ee senin puanlarında iyi ama neden tercümanlık istiyorsun ? başka bölüm yazsan daha iyi olurdu.iş imkanı var mı onun ? iyi kazanıyorlar mı ?
mutlu vatandas:ık mık kem küm.
mutlu vatandas iç ses: anlatsamda ikna olmayacak zaten en iyisi hiç bulaşma.
mutlu vatandas:ocakta yemek vardı benim hehehe ben gideyim.

uzaklaşılır.

işte böyledir.bana kalırsa bu meslek kültür hayatının vazgeçilmez bir öğesidir.

mütercim tercümanlık

kuram da kuram, vermeer de vermeer, çeviriymiş, neymiş, dillerin diliymiş, peh peh, kutsal kitap çevirisi diye incili, edebi çeviri diye hamlet'i, homeros'u, hukuk çevirisi diye noktası olmadan birbirine bağlanan iki paragraf osmanlıca metinleri, ceza, medeni, anayasa hukukunu, tıp çevirisi diye cardiovascular hastalıklardaki atherosclerosis'leri, otomotiv çevirisinde motorlarda trigel kayış değişimini öğrenirsiniz, milyon tane saçma bilgiyle beyniniz dolar, her alanda birşey bilirsiniz ama hiçbir alanda uzman olamazsınız, paraya para demezsiniz, ulaşamadığınız için mundar, bok, kaka dersiniz, ama yine de iyi ki okumuşum dersiniz keratayı...

mütercim tercümanlık

çoğu üniversitede bu bölüme girebilmek için üniversite sınavında derece yapmanız gerekir; ama insanlar inatla küçümser. hatta puanınızı öğrendiklerinde "tıp seçsen olmaz mıydı kızım.." tepkisini alırsınız... tabii dönemin başında siz de "puanımızla rezil olduk.." cümlesini kullanabilirsiniz... *
önce her şeyden nefret edersiniz. bu bolume girene kafam girsin tümcesi sınıfta sıkça telaffuz edilir.. ama sonra işin keyfine varabilirsiniz.
sanılanın aksine çevirinin sadece dil bilerek yapılacak bir eylem olmadığını anlarsınız.. piyasadaki yüzlerce kötü çevrilmiş eseri okumak zorunda kalan okurlara acırsınız.. ufkunuz genişler, farklı yönlerden bakarsınız hayata...
tabii, ödev yığını altında ezilince yine nefret geri gelir.